Tunus
Tunus
Giris
Tunus, uzun yillar Fransa'nin isgalinde kaldiktan sonra ne yazik ki yerli diktatörlerin agir zulümlerine maruz kalan ve halen de bu zulmün altinda inleyen bir ülkedir. Bu ülkenin bagimsizligi sonrasinda is basina gelen ilk diktatörü Habib Burgiba geçtigimiz ay hayatini kaybetti. Burgiba'dan "Dünya Gündemi" bölümünde söz ettik. Onun ölümü münasebetiyle "Islam Cografyasi" bölümümüzde de bu ay Tunus'u tanitiyoruz.
Tunus Hakkinda Genel Bilgiler
Resmi adi: Tunus Cumhuriyeti
Baskenti: Tunus (Nüfusu: 750.000) Diger önemli sehirleri: Kayravan, Sus, Sefakis, Aryana, Binzart, Ettadhamen. Yüzölçümü: 164.150 km2 Nüfusu: 10.500.000 (2000 tahmini). Nüfusun % 53'ü sehirlerde yasamaktadir. Ortalama ömür 67 yildir. Çocuk ölümlerinin orani binde 42'dir. Nüfusun % 40'ini 14 yasin altindakiler olusturmaktadir. Km2 basina düsen insan sayisi: 64 Nüfus artis hizi: % 1.9 |
Etnik yapi: Tunus nüfusunun % 96.5'ini Araplar olusturmaktadir. Araplarin tamamina yakini Müslümandir. Bunun yani sira % 3 oraninda Berberiler vardir. Berberilerin tamami Müslümandir. Ayrica az sayida yahudi ve Avrupa kökenli hiristiyan bulunmaktadir.
Dil: Resmi dil Arapça'dir. Halkin çogunlugu Arapça'nin yani sira Fransizca'yi da konusabilmektedir.
Din: Resmi din Islâm'dir. Halkin % 99.3'ü Müslümandir. Kalan nüfusu hiristiyanlarla yahudiler olusturmaktadir. Müslümanlarin bir kismi Harici - Ibadi, kalani Sünnidir. Sünnilerin de çogunlugu maliki, az bir kismi Hanefidir. Hiristiyanlarin çogunlugu katolik, az bir kismi protestandir. Tunus yahudilerinin epey bir kismi Filistin topraklarina nakledildiginden veya ülkeyi terk ettiklerinden bu ülkedeki yahudi sayisi iyice azalmistir.
Cografi durumu: Kuzey Afrika ülkelerinden olan Tunus, kuzeyden ve dogudan Akdeniz, güneydogudan Libya, batidan Cezayir'le çevrilidir. Topraklarinin % 30'u tarim alani, % 18'i otlak, % 3'ü ormanlik ve çaliliktir. Tarima elverisli alanlar daha çok Akdeniz kiyisindaki Mecerda bölgesindedir. Bu bölge Mecerda irmagiyla sulanmaktadir. Güneyde Cezayir sinirina yakin bölgeler kum çölleriyle kaplidir. Ülkenin kuzeyinde Akdeniz iklimi, güneyde ise kurak step iklimi hâkimdir.
Yönetim sekli: Tunus'ta görünüste çok partili ancak gerçekte tek parti diktatörlügüne dayanan bir sistem hâkimdir. Çünkü seçim kanunu muhalefet partilerine 163 üyeli parlamentoda sadece 21 sandalyelik bir kontenjan tanimaktadir. Bu itibarla muhalif partilerin ittifak halinde bile iktidar partisinin herhangi bir uygulamasini engelleme imkânlari yoktur. Üstelik seçimler hükümetin gözetimi ve baskisi altinda gerçeklestiginden muhalefetteki partilerin kendilerini tanitmalarina firsat verilmedigi gibi insanlarin tercihlerini hür iradeleriyle yapmalarina da imkân taninmamaktadir. Örnegin Mart 1994 seçimlerinde oylarin % 97.73'ünü iktidar partisi aldi. Kanuna göre cumhurbaskaninin genel seçimle belirlenmesi gerekiyor. Ancak ülkenin bagimsizligini elde ettigi günden buyana hiçbir zaman adil ve dürüst bir baskanlik seçimi yapilmis degil. Eski diktatör Burgiba kendini ömür boyu cumhurbaskani seçtirmisti. Ancak Bin Ali darbesinden sonra onun bu sifati kaldirildi. Bin Ali ise cumhurbaskanligi seçimlerine hep rakipsiz girmektedir. Tunus, BM, IKÖ (Islâm Konferansi Örgütü), Arap Devletleri Birligi, Afrika Birligi Örgütü, IMF (Uluslararasi Para Fonu), Islâm Kalkinma Bankasi gibi uluslararasi örgütlere üyedir.
Siyasi partiler:
Demokratik Anayasal Birlik Partisi: Eski diktatör Burgiba'nin kurmus oldugu Sosyalist Dustur (Anayasa) Partisi'nin devamidir ve Tunus'ta hâlen iktidari elinde bulundurmaktadir. Batici ve sosyalist bir anlayisa sahiptir.
Birlesmeci Demokratik Birlik Partisi: Arap kavmiyetçiligini ve Irak ve Suriye'de hâkim olan Baas ideolojisine benzer bir ideolojiyi savunmaktadir.
Ilerici Sosyalist Birlik Partisi: Kavmiyetçi ve solcu bir anlayisa sahiptir.
Sosyalist Demokratlar Hareketi: Muhalefet partilerinin basinda gelen sosyalist çizgideki bir partidir.
Islah ve Yenilik Partisi: Eski Tunus Komünist Partisi'nin devamidir. Geçmisi 1920'lere kadar uzanan bu parti kitle tabani açisindan Tunus'taki siyasi partilerin en zayifidir.
Adalet ve Gelisme Partisi: Bu da eski Istiklal Partisi'nin bir devamidir. Sosyalist ve liberal bir anlayisa sahiptir. Tunus'ta yürürlükte olan partiler kanunu Islâmi amaçli siyasi parti kurulmasina izin vermediginden sahnedeki partiler hep liberal veya sosyalist anlayisi temsil etmektedir.
Idari bölünüs: 23 ille, 246 ilçeye ayrilir.
Tarihi: Tunus'ta gerçeklestirilen ilk Islâm fethi 648'de Abdullah bin Ebi Sarh komutasindaki Islâm ordularinin gerçeklestirmis oldugu fetihtir. Bunun arkasindan birbirini izleyen fetihlerle Tunus'un tamami Islâm devletine baglandi. Bölgenin Islâm devleti topraklarina katilmasindan sonra yerli halk kisa sürede Müslüman oldu ve yedinci yüzyilda Tunus halkinin tamami Islâm'a girdi. Tunus fethedildikten sonra hilafete bagli Ifrikiyye eyaletinin bir parçasi olmustur. Bu eyaletin idare merkezi de Tunus'taydi. 800 yilinda Tunus'ta yine hilafete bagli Aglebiler yönetimi kuruldu. Aglebiler özerk bir statüye sahiptiler ve Tunus'un yani sira Libya ve Sicilya'da da saltanat sürmüslerdir. Aglebiler saltanati 910'a kadar sürdü. Bu tarihten sonra Tunus topraklarina Fatimiler hükmetmeye basladilar. Fatimîlerin yöneticileri kendilerinin Hz. Ali (r.a.) soyundan geldiklerini ileri sürüyor ve Sii inançlarini savunuyorlardi. Fatimiler daha sonra sinirlarini genisleterek bugünkü Misir topraklarini da ele geçirdiler. 972 yilinda Fatimîler baskentlerini Kahire'ye naklederek Tunus'u da içine alan Ifrikiyye eyaletinin yönetimini Zirilere verdiler. Ziriler Fatimîlere bagli bir özerk yönetimdi. Ziriler baslangiçta bütün Kuzey Afrika'da hüküm sürdüler. Ancak zamanla bu topraklarin önemli bir kismini kaybettiler ve ellerinde sadece Tunus kaldi. Ziriler 1051'de Fatimîlerle baglantilarini kopararak bagimsiz oldular. Ancak sonralari Fatimîler bu yönetim üzerindeki nüfuzlarini sürdürmüslerdir. Zirilerin Siilikten çikarak Sünniligi benimsemeleri üzerine Fatimîler onlarin yönetimi altindaki topraklarda Beni Hilal isyanlari çikardilar. Bu isyanda çok sayida sehir tahrip edilmis, yüzyillar boyunca olusturulmus olan medeniyet eserleri yok edilmistir. Zirilerin Tunus üzerindeki saltanatlari 1148'e kadar sürdü. Bu tarihte bölge üzerinde Muvahhidler nüfuz sahibi oldular. Muvahhidler, Tunus'u Hafsilerin yönetiminde kendilerine bagli bir eyalet haline getirdiler. Muvahhidlerin dagilmasindan sonra da Hafsiler bu ülkede bagimsiz bir yönetim kurdular. Hafsilerin yönetimi 1574'e kadar sürdü. Bu tarihte Tunus Osmanlilar tarafindan ele geçirilerek Osmanli Devleti'ne bagli bir eyalet haline getirildi. Tunus'un bu statüsü 1881'e kadar sürmüstür. Bu dönemde Tunus'u kendilerine "Beyler" denen halifeye bagli yerel yöneticiler yönetiyorlardi. 12 Mayis 1881'de Tunus, Fransiz sömürgeciler tarafindan isgal edildi. Bundan sonra Fransizlar ülkeye "yüksek komiser" dedikleri genel vali tayin ederek yönetmeye basladilar. Öte yandan Beyler'in yönetimi de sembolik bir sekilde sürüyordu. Fransizlar isgal ettikleri bütün diger ülkelerde basvurduklari zulüm uygulamalarina burada da basvurdular. Bu zulme karsi bagimsizlik yanlisi örgütlenmeler ve bazi ayaklanmalar oldu. Ancak bütün bu ayaklanmalar insafsizca ve kanli bir sekilde bastirildi. Tunus'ta bagimsizlik mücadelesini organize etmek ve bu mücadeleye yön vermek amaciyla Düstur Partisi adinda bir siyasi parti kuruldu. Ancak Fransiz sömürgeciler isgal ettikleri diger ülkelerdeki bagimsizlik mücadelelerini kendi kontrollerine almak için basvurduklari sinsi oyunlara burada da basvurarak kendi elleriyle yetistirdikleri Habib Burgiba'yi bagimsizlik mücadelesinde önemli bir konuma getirmeyi basardilar ve ona Yeni Düstur partisi adinda bir parti kurdurdular. Habib Burgiba baslangiçta Islâmci düsünceyi destekliyor, camilerde namaz kildirip hutbeler veriyor, konusmalarinda Islâmi kavramlar ve özellikle cihad konusu üzerinde agirlikli bir sekilde duruyordu. Oysa Burgiba çocuklugundan beri Fransizlarin gözetiminde bulunmus, esi Fransiz olan agabeyinin gözetiminde büyümüs ve Fransa'da hukuk ögrenimi görmüs biriydi. Fransizlar Burgiba'yi Tunus halkina kabul ettirebilmek amaciyla 1934 - 36 ve 1938 - 42 yillari arasinda hapse de attilar. Burgiba sinsi politikasina dis destek bulmak amaciyla 1945'te Fransiz isgal yönetiminden kaçtigi görünümü vererek Kahire'ye geçti. 1949'a kadar Kahire'de kalarak bu dönem içinde Arap ülkeleri basta olmak üzere Islâm ülkelerinin destegini saglamaya çalisti. Tunus'a dönüsünden sonra halki isyana tesvik eden Burgiba bu arada Fransiz isgalcilerin Tunuslu Müslümanlari kirip geçirmeleri için gerekli sartlari olusturuyordu. Sonuçta Fransizlar kendi adamlari olan Burgiba'nin konumunu saglama aldiktan sonra 20 Mart 1956'da isgale son vererek Tunus'un bagimsizligini tanidilar. Bagimsizlik sonrasinda Burgiba, Tunus cumhurbaskanligina getirildi. Ancak tutumunu birden bire degistirerek Islâm aleyhtari bir siyaset izlemeye basladi. Partisinin adini Sosyalist Düstur Partisi olarak degistirdi. Müslümanlar üzerindeki zulümlerini günden güne siddetlendirdi. Tunus'un sembolü olan Zeytune Üniversitesi basta olmak üzere Islâmi egitim kurumlarini kapattirdi. Zaman içinde camileri de siki denetim altina alarak belli vakitlerin disinda namaz kilinmasini yasakladi. Islâmi yönetim istediklerinden dolayi çok sayida Müslümani tutuklatarak cezaevlerinde agir iskencelere maruz birakti. Onun bu zulümleri karsisinda olusan halk tepkisini kendi lehine bir destek unsuru olarak degerlendirmek isteyen Zeynelabidin bin Ali 7 Kasim 1987'de Burgiba'ya karsi bir darbe gerçeklestirerek yönetimi ele aldi. Baslangiçta ülkede bir reform hareketi baslatacagini vaad eden ve Islâmci kesimlerle iyi iliskiler kurmaya çalisan Bin Ali durumunu saglama aldiktan sonra zulüm ve iskence uygulamalarini aynen Burgiba'nin biraktigi yerden devam ettirmeye basladi. Hatta o, zaman içinde zulmü daha da siddetlendirerek tam bir vahset yönetimini hakim kildi.
Dis problemleri: Islâmi akimlari destekledigi iddiasiyla Sudan'la iliskilerini askiya aldi. 1993 Haziran'inda Kahire'de gerçeklestirilen Afrika Birligi zirvesinde Sudan'a karsi olusturulan cephenin içinde yer aldi.
Tunus'un en önemli iç problemi yönetimin uyguladigi baski politikasindan kaynaklanan siyasi meselelerdir. Bu baski çok sayida Tunus vatandasini, ülkesini terk ederek degisik ülkelerden siyasi siginma hakki istemeye zorladi. Özellikle Islâmi akim üzerindeki agir baski ülkeyi, Burgiba'nin son dönemlerinde yasananlara benzer siyasi olaylarin içine çekti.
Islami Hareket: Bugün Tunus'taki en önemli Islâmi hareket, baslangiçta Islâmi Yönelis Hareketi olarak ortaya çikan Nahda (Dirilis) Hareketi'dir. Islâmi Yönelis Hareketi, 1969'da Rasid Gannusi'yle Abdulfettah Moro'nun öncülügünde kurulmustur. Tunus yönetimi ilk kurulus yillarinda Islâmi Yönelis Hareketi'yle bir çatismaya girmedi. Ancak güçlenmeye basladigini görünce bu harekete karsi siddetli bir baskiya basvurdu. 1981'de Islâmi Yönelis Hareketi'nin legal teskilatlanma hakki almak üzere Içisleri Bakanligi'na basvurmasi üzerine hareketin ileri gelenlerinden 106 kisi tutuklandi. Zeynelabidin bin Ali iktidari ele aldiktan sonra sürgündeki Islâmi Yönelis mensuplarinin Tunus'a dönmelerine izin verdi ve bu hareketin siyasi yönden örgütlenmesine izin verecegi vaadinde bulundu. Islâmi Yönelis'in ileri gelenleri de yönetimle uyum ve uzlasma içinde çalisabilmek için hareketlerinin adini Nahda (Dirilis) olarak degistirdiler. Ancak çok geçmeden yönetim tutumunu tamamen degistirerek Nahda'ya karsi siddet uygulamalarina basvurdu. Hareket mensuplarindan pek çok kimseyi tutuklatti. Lider Rasid Gannusi basta olmak üzere hareketin ileri gelenlerinin çogunu vatanlarini terk etmeye zorladi. Yayin ve egitim faaliyetlerini tamamen durdurdu. Bu harekete destek verdikleri bilinen ticari kuruluslari kapattirdi.
Bin Ali, Islâmi çalismalar üzerindeki zulümlerini sadece Nahda hareketine de özel kilmadi. Bütün Islâmi çalismalari yasakladi. Herhangi bir is için bile olsa resmi kuruluslara basörtülü olarak girilmesini yasakladi. Bütün bu uygulamalar dolayisiyla bugün Tunus'ta ciddi bir Islâmi çalisma yapilamamaktadir. Halk da agir bir baski altinda oldugundan Islâmi faaliyetlere ilgi göstermekten son derece çekinmektedir. Öte yandan Nahda hareketiyle ilgisi oldugu tespit edilenlerin çogu ya hapis ya da sürgün hayati yasamaktadir. Nahda hareketi düsünce itibariyle Sudan'daki Islâmi Milli Cephe'ye yakindir.
Taninmis Islâmi Hareket Önderleri: Rasid el-Gannusi: 1941'de Güney Tunus'ta dünyaya geldi. Ilkokul öncesinde Kur'an egitimi aldi. Sonra Arapça ve Fransizca egitim veren bir ilkokula devam etti. Ancak oglunun devam ettigi ilkokulda Fransizlarin kültürel asimilasyon politikasi uyguladiklarini gören babasi onu oradan alarak Zeytune Medresesi'ne verdi ve Gannusi bir süre bu medresede okudu. Bir dönem Misir diktatörü Cemal Abdunnasir'in fikirlerini benimseyen Nasircilik akimina ilgi gösterdi. 1963'te ögrenim için Misir'dan Tunus büyükelçiliginin baskisi dolayisiyla ayrilarak Suriye'ye geçti. Dimesk (Sam) Üniversitesi'nin Felsefe bölümünü bitirdikten sonra 1968'de yüksek lisans ögrenimi için Paris'e geçti. Ancak bu ögrenimini tamamlayamadan 1969'da Tunus'a döndü. Ayni yil Abdülfettah Moro'yla birlikte Islâmi Yönelis Hareketi'ni kurdu. Gannusi 1981'de kanuni örgütlenme hakki istediginden hareketin diger ileri gelenleriyle birlikte tutuklandi. 1984'te serbest birakildiysa da 9 Mart 1987'de tekrar tutuklandi ve Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce ömür boyu hapis cezasina çarptirildi. Bin Ali'nin ülke yönetimini ele almasindan sonraki Ramazan bayraminda (18 Mayis 1988) serbest birakildi. Ancak 1990'da Bin Ali'nin baski uygulamalarinin artmasindan sonra Tunus'u terk etmek zorunda kaldi. Yönetim Gannusi'nin Tunus'a girmesine izin vermezken ailesinin de ülke disina çikmasini engellemektedir.
Ekonomi: Tunus ekonomisi tarim, hayvancilik, balikçilik, madencilik ve turizme dayanir. Tarim ürünlerinden elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasiladaki payi % 14'tür. Çalisan nüfusun % 22'si tarim alaninda is görmektedir. En çok üretilen tarim ürünleri zeytin, tahil, seker pancari, turunçgiller, üzüm ve bunlarin disinda çesitli meyve ve sebzelerdir. Hayvancilik ve balikçiligin da ülke ekonomisine önemli katkisi olmaktadir. Tunus önemli miktarda fosfat, demir, çinko ve kursun rezervlerine sahiptir. Bunun yani sira bazi bölgelerde ham petrol ve dogal gaz da üretilmektedir. Maden, petrol ve dogal gaz gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasiladaki payi % 7'dir.
Para birimi: Tunus dinari
Gayri safi milli hasilasi: Yaklasik 15 milyar dolar. (Yillik safi artis: % 3.5)
Kisi basina düsen milli gelir: 1510 dolar.
Sanayisi: Tunus'ta maden tesislerinin yani sira çelik üretimi ve araba sanayi üzerine çesitli agir sanayi kuruluslari bulunmaktadir. Bunun yani sira elektrikli ve elektronik araçlar, tekstil ürünleri, çimento ve diger insaat malzemeleri, cam, plastik, buji, zeytinyagi, bitkisel yag, muhtelif gida maddeleri, mesrubat, sigara, giyim esyasi, mobilya, agaç ürünleri, kâgit, kirtasiye malzemeleri, kimyasal maddeler, plastik esya, toprak ve madeni esya, mekanik araçlar, elektrik gereçleri gibi ürünler üreten fabrikalar ve küçük sanayi kuruluslari bulunmaktadir. Sanayi gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasiladaki payi % 15'tir. Çalisan nüfusun % 18'i sanayi sektöründe is görmektedir.
Egitim: Tunus'ta ilk ögretim 6 yasindan baslayarak 6 yil sürer ve ücretsizdir. Ortaögretimin orta kismi 3, lise kismi 4 yildir. Ilkokul çagindaki çocuklarin % 95'i, ortaögrenim çagindakilerin % 24'ü bu ögretimlerden yararlanabilmektedir. Üniversite çagindaki gençlerden üniversiteye kayit yaptiranlarin orani % 6, 25 yasin üstündekiler arasinda yüksek ögrenim görmüs olanlarin orani % 3.4'tür. Okuma yazma bilenlerin orani ise % 66'dir. Din egitimi veren medreselerin tamami Burgiba döneminde kapatildi. Bin Ali buralarin açilmasina imkân verecegini vaad etti. Hatta Zeytune Medresesi'nin bazi bölümlerini açtirdi. Ancak daha sonra yeniden kapattirdi ve din egitimi veren resmi okul ve enstitüleri de siki bir denetime aldi.